Köroğlu Koşma İncelemesi
Benden selam olsun Bolu Beyi’ne
Düşman geldi tabur tabur dizildi
Köroğlu düşer mi yine şanından
Köroğlu
Nazım
biçimi: koşma
Nazım
türü:
koçaklama
Nazım
birimi: dörtlük
Ölçüsü:
11’li
hece ölçüsü
Uyak
şeması: “abcb dddb eeeb”
Şiirin
Ahenk Unsurları (Uyak ve Redifler)
---yaslanmalıdır
Şiirin
teması: yiğitlik
Şiirin
İçerik Yönünden İncelenmesi (Açıklama – Yorum)
Şiir kahramanlık ve
savaş üzerine söylenmiştir. Şairin “Benden
selam olsun Bolu Beyi’ne” sözü bir meydan okumadır. Bu söz şairin
mücadeleci cesur tavrını ortaya koymaktadır. “Ok gıcırtısından, kalkan sesinden dağlar sada verip seslenmelidir”
sözünden Köroğlu’nun dağlara güvendiği ve savaşa hazır olduğu anlaşılmaktadır.
İkinci dörtlükte
tüfeğin icat edilip savaşlarda kullanılmasıyla birlikte kılıç ustalığı ve
cesaretin pek bir öneminin kalmadığı vurgulanıyor. Düşman sayıca üstün, modern
silahlara sahip ve donanımlıdır. Ancak sırtını dağlara dayayan Köroğlu
yiğitleriyle birlikte haksızlığa karşı savaşmaya hazırdır.
Şiir boyunca somut
nesnelerle savaş tasvirleri yapılmaktadır. Bu tasvirlerden savaşlarda ok,
kalkan, kılıç ve atların kullanıldığını, tüfeğin ise yeni icat edildiğini anlıyoruz.
Şiirin
Dil ve Anlatımı
Şiirin dili sade,
anlatımı açık, yalın, akıcı ve coşkuludur. Bazı kelimelerin söyleyişinde
yöresel özellikler görülür.
Şiirde “selam, sada, icad” gibi dilimize girmiş
Arapça ve Farsça kelimelere de rastlanır ancak bunların sayısı oldukça azdır.
Şiirde konuya uygun
olarak meydan okuma havası yansıtan kelime ve deyimler kullanılmıştır, yiğitçe
bir söyleyiş vardır.
Hemen herkes tarafından
bilinen “Tüfek icad oldu mertlik bozuldu”
dizesi adeta atasözü niteliğinde, Türkçeye yerleşmiş bir deyiştir.
Şiirde insan yaşamına
bağlı somut nesnelerin çokluğu dikkat çeker. Şiirde kullanılan “dağ, tüfek, kır at, kılıç, kan, şalvar”
gibi birçok nesne somuttur. Kullanılan kelimelerin yanı sıra şiirin konusunu da
savaşma isteği ve savaş tasvirleri oluşturur.
Şair
Hakkında – Köroğlu
Köroğlu’nun kimliğiyle
ilgili iki ayrı görüş vardır. Bunlardan birincisi Köroğlu’nun 16. yüzyılda
yaşadığı ve yeniçeri ocağında yetişen bir şair olduğu, 1578-1590 yılları
arasında Osmanlı- İran savaşlarına katıldığı yönündedir.
İkincisi ise
Balkanlardan Orta Asya’ya kadar geniş bir alana yayılmış destansı halk
öyküsündeki kahraman Köroğlu’dur. Bolu çevresinde yaşadığı, asıl adının Ruşen
olduğu, devlete karşı ayaklandığı, eşkıyalık yaptığı söylenir.
Bir başka söylentiye
göreyse Bolu Beyi’nin seyisi Yusuf’un oğlu Ruşen Ali’dir. Ruşen Ali, babasını
iyileştirmek için gittiği Aras Irmağı’nın suyunu kendi içmiş yiğitlik ve
şairlik gücü kazanmış, babasının intikamını almak için Bolu Beyi’ne savaş açmıştır.
Köroğlu hikâyesi
Azerbaycan, İran, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan ve Balkanlar’da da
bilinir. Yeniçeri Köroğlu’nun şiirleri dil ve anlatım bakımından destan
kahramanı Köroğlu adına söylenen şiirlerden çok farklıdır.
Köroğlu ile ilgili araştırma yapan ilk isim Pertev Naili Borotav’dır. Cahit Öztelli de Köroğlu hakkında araştırma yapan bir başka isimdir. Köroğlu hakkında bilgi veren yazılı kaynaklarımız arasında Yaşar Kemal’in “Üç Anadolu Efsanesi” ve Evliya Çelebi’nin “Seyahatnamesi” de vardır. Evliya Çelebi’ye göre Köroğlu Bolu Çerkez yöresinde yaşamış eski bir eşkıyadır.