Uçun Kuşlar Şiir İncelemesi


Uçun Kuşlar

Uçun kuşlar, uçun doğduğum yere;

Şimdi dağlarında mor sünbül vardır,
Ormanlar koynunda bir serin dere,
Dikenler içinde sarı gül vardır.

O çay ağır akar, yorgun mu bilmem?

Meh-tâbı hasta mı, solgun mu bilmem?
Yaslı gelin gibi mahzûn mu bilmem?
Yüce dağ başında siyâh tül vardır.

Orda geçti, benim güzel günlerim;

O demleri anıp bu gün inlerim.
Destân-ı ömrümü okur dinlerim,
İçimde oralı bir bülbül vardır.

Uçun kuşlar, uçun burada vefâ yok;

Öyle akarsular, öyle hava yok;
Feryâdıma karşı aks-i sedâ yok;
Bu yangın yerinde soğuk kül vardır.

Hey Rızâ, kederin başından aşkın,

Bitip tükenmiyor elem-i aşkın,
Sende -deryâ gibi- daima taşkın,
Dâimâ çalkanır bir gönül vardır.

                Rıza Tevfik Bölükbaşı

Şiirin Biçim Yönünden İncelenmesi

Nazım biçimi: koşmadır.

Nazım birimi: dörtlüktür.

Ölçüsü: 6+5 duraklı, 11’li hece ölçüsüdür.

Uyak şeması: “abab / cccb / dddb / eeeb / fffb” biçimindedir.

Şiirin Ahenk Unsurları

Uyak ve Redifler

---yere

---dere    “-ere” zengin uyak

 ---sünbül vardır

---gül vardır
---tül vardır
---bülbül vardır
---kül vardır
---gönül vardır    “vardır” redif; “ül” tam uyak
---yorgun mu bilmem
---solgun mu bilmem
---mahzûn mu bilmem   “mu bilmem” redif; “-un” tam uyak

---günlerim

---inlerim
---dinlerim    “-nlerim” zengin uyak
---vefâ yok
---hava yok
---aks-i sedâ yok    “yok” redif; “-a” yarım uyak

---başından aşkın

---elem-i aşkın
---daima taşkın   “-aşkın” zengin uyak (tunç uyak)

Şiirdeki Diğer Ahenk Unsurları

Şiirde ahenk; uyak ve rediflerin dışında, aliterasyon (ç, r, m), asonans (e, a) ve kelime tekrarlarıyla (uçun … uçun, daima … daima, öyle … öyle) sağlanmıştır. Ayrıca “vardır” kelimesi şiirde her dörtlüğün sonunda tekrar edilerek hem ahenk güçlendirilmiş hem de anlam bütünlüğü sağlanmıştır.

Şiirin İçerik Yönünden İncelenmesi

Açıklama – Yorum

Şairin dizelerinden memleketinden uzakta olduğu ve memleket hasreti çektiği anlaşılmaktadır.

Uçun kuşlar, uçun doğduğum yere;

Şimdi dağlarında mor sünbül vardır,
Ormanlar koynunda bir serin dere,
Dikenler içinde sarı gül vardır.

Kuşlar, özgürlüğün simgesidir. Aynı zamanda da eskiden haberleşme aracı olarak kullanılırdı. Şair, kuşlara bakarak memleketinin doğal güzelliklerini anımsıyor. Dağlarındaki çiçekler, ormanlarındaki dereler gözlerinin önüne geliyor. Dikenler içindeki sarı gül ise ayrılığı ifade ediyor.

O çay ağır akar, yorgun mu bilmem?

Meh-tâbı hasta mı, solgun mu bilmem?
Yaslı gelin gibi mahzûn mu bilmem?
Yüce dağ başında siyâh tül vardır.

Şiirin bu dörtlüğünde karamsarlık havası vardır. Şair, doğaya insan özellikleri vererek akarsuyun yorgun, mehtabının solgun ve mahzun, dağların ise yaslı olabileceğini düşünüyor. Şair, memleketinde sıkıntılı günlerin yaşandığını ifade etmeye çalışıyor. Ancak “bilmem” diyerek memleketinden uzun süredir haber alamadığını ifade ediyor. Aslında bu dizeler, şairin memleketinden ayrı olduğu için yaşadığı iç sıkıntısının bir yansımasıdır.

Orda geçti, benim güzel günlerim;

O demleri anıp bu gün inlerim.
Destân-ı ömrümü okur dinlerim,
İçimde oralı bir bülbül vardır.

Şair, önceki dörtlüklerde anlattığı memleketinin doğasından kendi anılarına geçiyor. Hayatındaki en güzel günlerin memleketinde geçtiğini, o günleri anmanın kendisine daha da acı verdiğini söylüyor. Şair, içinde bir bülbül olduğunu belirtiyor. Divan edebiyatında bülbül şairi, gül ise sevgiliyi temsil etmektedir. Burada bülbülden söz etmesi; hem şairlik yönünü hem de ayrılığın verdiği acıyı vurgulaması bakımından anlamlıdır.

Uçun kuşlar, uçun burada vefâ yok;

Öyle akarsular, öyle hava yok;
Feryâdıma karşı aks-i sedâ yok;
Bu yangın yerinde soğuk kül vardır.

Şair, yaşadığı yerden hoşnut değildir. Memleketindeki güzellikleri özlemektedir. Yaşadığı yerde insanlar vefasızdır, doğal güzellikler yok edilmiştir. Feryadına karşılık alamadığını söyleyerek de yalnızlığını dile getirmektedir. Yaşadığı yeri yangın yerine benzetmektedir. Bu da şairin ne kadar yalnız ve sıkıntılı olduğunun göstergesidir.

Hey Rızâ, kederin başından aşkın,

Bitip tükenmiyor elem-i aşkın,
Sende -deryâ gibi- daima taşkın,
Dâimâ çalkanır bir gönül vardır.

Şair, halk şiiri geleneğine uygun olarak son dörtlükte kendi adını belirtiyor. İçindeki acı ve memleket sevgisinin ne kadar derin olduğunu derya kelimesiyle dile getiriyor. Memleket aşkının ve özleminin her zaman gönlünde olacağını “daima çalkanır bir gönül vardır” sözüyle vurguluyor.

Şiirin teması: memleket özlemidir.

Şiirdeki Edebi Sanatlar

 Uçun kuşlar, uçun doğduğum yere;

  Şimdi dağlarında mor sünbül vardır,
  Ormanlar koynunda bir serin dere,
  Dikenler içinde sarı gül vardır.” dizelerinde “sünbül, gül, dere, orman” kelimeleri arasında tenasüp sanatı vardır.

Dikenler içinde sarı gül vardır” dizesinde gül-diken arasında tezat sanatı vardır.

O çay ağır akar, yorgun mu bilmem?

  Meh-tâbı hasta mı, solgun mu bilmem?
  Yaslı gelin gibi mahzûn mu bilmem?

  Yüce dağ başında siyâh tül vardır.” dizelerinde “yorgun, hasta, solgun, mahzun” kelimeleri arasında tenasüp (uygunluk) sanatı vardır. Aynı dizelerde “çay, mehtab, dağ” kelimelerine insan özellikleri verildiği için teşhis (kişileştirme) sanatı vardır.

Yaslı gelin gibi mahzûn” sözünde teşbih (benzetme) sanatı vardır.

siyah tül” kelimesinde istiare sanatı vardır.

yangın yeri” gurbet anlamında kullanılmıştır, istiare sanatı vardır.

soğuk kül” kelimesinde istiare sanatı vardır.

Hey Rıza” ifadesinde nida (seslenme) sanatı var.

“Sende -deryâ gibi- daima taşkın,

  Dâimâ çalkanır bir gönül vardır.” dizelerinde teşbih (benzetme) sanatı var.

Dil ve Anlatım

Halk şiiri geleneğine bağlı kalınarak yazılan şiirde açık, yalın, sade ve akıcı bir dil kullanılmıştır.

Şiirde geçen “mor sünbül, yaslı gelin, yüce dağ başı, yangın yeri” gibi halk söyleyişlerinin yanında; “gül, bülbül, diken, mehtap, destan-ı ömür, aks-i seda” gibi divan şiiri geleneğine uygun söyleyişler de vardır.

Genel Değerlendirme

Memleket özleminin ağır bastığı şiirde, doğal güzellikler akıcı bir dille tasvir edilmiş, çocukluk anıları özlemle dile getirilmiştir.

EN ÇOK OKUNAN YAYINLAR

Sanat Şiiri İncelemesi

Yağmur Şiiri İncelemesi

Kaldırımlar Şiir İncelemesi

Çoban Çeşmesi Şiir İncelemesi

Otuz Beş Yaş Şiiri İncelemesi