Koca Öküzün Ölümü Öykü İncelemesi
Toplumcu gerçekçilik
akımının önde gelen yazarlarından Samim Kocagöz, bu öyküsünde toplumsal bir
sorunu işlemiştir. Yazar, “Koca Öküzün Ölümü” hikâyesinde yoksul köylülerin zor
şartlarda nasıl bir yaşam sürdüğüne dair bir kesit vermiştir.
Öykünün
Özeti (Olay Örgüsü)
Yusuf, üç gündür kayıp
olan ineğini aramaktadır.
Nehrin kıyısına gelince
koca öküzün bataklığa saplanıp öldüğünü görür.
Yusuf’un yanına oğlu gelir.
Koca öküzün ölümüyle
ilgili konuşurlar.
Yusuf, koca öküzü
bataklıktan nehrin derin sularına iter.
Bataklıktan yeşil ılgın
ormanına doğru yürürler.
Öyküdeki
Kişiler
Yusuf
Yoksul bir köylüdür.
Yıllarca koca öküzle birlikte başkalarının tarlalarında çift sürmüş, geçimini
böyle sağlamıştır. Koca öküzün ölümüyle yapacak hiçbir işi kalmamıştır.
Yusuf’un Oğlu
Henüz hayat tecrübesi
olmayan bir gençtir. Sorduğu sorulardan öğrenmeye meraklı biri olduğu
anlaşılıyor.
Olay
Hikâyede belirgin ve
gelişen bir olay yoktur. Günlük yaşantıdan bir kesit alınarak anlatılmıştır.
Serim, düğüm, çözüm bölümleri yoktur. Durum - kesit öyküsüdür. Bu tür öykülere
“Çehov tarzı öykü” de denir.
Koca öküzün ölümü, bu
ölüm karşısında sahibi Yusuf’un duygu ve düşünceleriyle oğlu arasında geçen
konuşmalar olayın bütününü oluşturuyor.
Mekân
Hikâyede ayrıntılı mekân
tasvirleri görülmüyor. Mekân ismi olarak köy, nehir, bataklık ve yeşil ılgın
ormanı geçiyor.
Zaman
Öyküde “sabah”, “akşam”,“üç
gündür”, “bugün” gibi zaman ifadelerine rastlanır. Belirli bir zaman yoktur.
Günlük yaşantıdan bir kesiti anlatmaktadır.
Dil
ve Anlatım
Hikâye sade, açık,
yalın bir dille anlatılmıştır. Hikâyede kişiler ve mekânla ilgili ayrıntılı
tasvirler yoktur.
Hikâye, koca öküzün sahibi
Yusuf üzerine kurulmuştur. Yusuf üzerinden “emek-sömürü”, “yoksulluk”,
“çaresizlik”, “toplumsal sınıf çatışması” gibi kavramlar gerçekçi bir bakış
açısıyla verilmiştir.
Konu
Köy yaşantısından bir
kesit.
Tema
Yoksulluk. (Öyküde köylülerin
nasıl zor şartlarda yaşadığı ve çaresizlikleri gözler önüne seriliyor.)
Genel Değerlendirme
Öykü; toplumcu gerçekçi bir bakış açısıyla ezilen, sömürülen, çaresizlik içinde kıvranan ve ilgisizlikten perişan olan köylülerin yaşam şartlarına dikkat çekmesi bakımından edebiyatımızda önemli bir yere sahiptir.