Açık Deniz Şiiri İncelemesi
Açık Deniz
Balkan şehirlerinde geçerken
çocukluğum;
Garbın ucunda, son kıyıdan en
gürültülü
Gördüm güzel vücûdunu zümrütleyen
deri
Rûhunla karşı karşıya kaldım o med
günü,
Yahya Kemal Beyatlı
Şiirin
Biçim Yönünden İncelenmesi
Nazım
biçimi: Şiir yapı bakımından “mesnevi” nazım biçimine uygun
bir biçimde yazılmıştır, ancak konu, dil ve imgeler bakımından klasik mesnevi
biçiminden farklı özellikler gösterir.
Nazım
birimi: Şiirin nazım birimi “beyit”tir. Şiir üç bölüm
halinde düzenlenmiştir.
Ölçüsü:
Şiir,
“aruz ölçüsü”nün; “mef û lü / fâ i lâ tü / me fâ î lü / fâ i lün” kalıbıyla
yazılmıştır.
Şiirin
uyak şeması: aa bb cc dd ee… şeklindedir.
Şiirin
Ahenk Unsurları (Uyak ve Redifler)
--- çocukluğum
--- melâl
--- havâsını
--- koşu
--- vatan
--- duygular
--- çağıldadı
--- yar
--- yerin
--- gürültülü
--- ejderi
--- anbean
--- gelişti o
--- limanlara
--- hûn
--- hüznünü
--- mustarip deniz
--- kıyı
Şiirin
Diğer Ahenk Unsurları
Şiirde ahengi sağlayan
redif ve uyakların yanında; kelime tekrarları (ne yer ne yar, diyar diyar, uzun uzun, o… o, yalnız… yalnız vb.),
ses tekrarları (y, l, n, s, ş, z) ve
ünlü tekrarlarıyla (a, e, i) ahenk
kuvvetlendirilmiştir.
Şiirin İçerik Yönünden İncelenmesi
Açıklama – Yorum
Şairin şiirine başlık
olarak seçtiği “Açık Deniz” sembolü
sonsuzluk tutkusu ve sınırları aşma isteğinin bir sonucudur. Şiirde geçen; “hülya, akıncı ihtirası, asırlarca süren
koşu, rüya, fatihane zan, sonsuz ufuk, deniz, gökyüzü, meydan, liman, ruh, kıyı”
gibi kelime ve kavramlar hep bu sonsuzluk idealinin birer göstergesidir.
Şiiri anlam bakımından
üç bölümde inceleyebiliriz:
İlk bölümde şair, açık
denizlere gitmesinin nedenlerini anlatıyor. Balkan ülkelerinde geçerken
çocukluğu, orada Osmanlının izlerini görüyor. Bulunduğu zamanla kıyaslayarak
hüzünleniyor. Osmanlı tarihindeki fetihlerle dolu günlere özlem duyuyor.
Şair, Osmanlı
devletinin dağılmasını çocukluk döneminde bizzat görmüş ve yaşamıştır. Önceden
bize ait olan hudutlar ve bu hudutların ötesinde kalan sular mahzun, asırlarca
zaferden zafere koşan ordu mağlup, sürekli toprak kaybeden bütün vatan yastadır.
Batının bilim ve teknik alanındaki ilerlemesi karşısında çaresiz kalan Osmanlı,
gerçek anlamda kendini toparlayamamış, parçalanmıştır. Ecdadının üç kıta
üzerinde fethettiği toprakların birer birer elden çıkması şairde derin bir
hüzün yaratmıştır. “Her yaz şimale doğru asırlarca bir koşu”nun yansımalarını
bağrında duyan, bu hasreti gerçekleştirememenin verdiği ıstırapla “rüyama girdi her gece bir fatihane zan”
diyen şair, sınırları aşma ihtirasını “bildim
nedir ufuktaki sonsuzluğun tadı” diyerek ifade etmektedir.
Şair, çocukluk
yıllarında sürekli uzak yerleri hayal ederek yaşamıştır. Sonra yaşadığı
topraklardan uzaklaşan şair, pek çok yeri dolaşmış ancak hep doğduğu
toprakların özlemini çekmiştir.
Şair, ikinci bölümde
bir med zamanı açık denizlerin tasvirini yapıyor. Şair, bin başlı ejder olarak
nitelendirdiği denizin bu heybetli yapısında Osmanlı devletinin fetih dönemlerindeki
muhteşem yapısını görüyor. Şiirde sonsuzluğu ve hüznü mırıldayan ses ile kıyıyı
döven dalgaların çıkardığı sesler adeta kaynaşarak birlikte duyuluyor. Burada
ejder bütün ihtişamıyla tasvir ediliyor. Şair, o günleri bize, bir masal
âleminde yaşıyormuş gibi anlatıyor.
Şair, üçüncü bölümde
kendi ruhsal durumuyla açık denizlerin özelliklerini özdeşleştiriyor. İkinci
bölümde yaptığı doğa ve deniz tasvirine, şiirin üçüncü bölümünde de devam
ederek şiirini tamamlıyor. Deniz ile kendi ruhsal durumu arasında kurduğu
yakınlıkta, kendisinin de tıpkı deniz gibi sonsuzluk hasretiyle kıvrandığını,
hiçbir güzel kıyının bu hasreti dindiremeyeceğini söylüyor. Engin denizlerin
onun acısını paylaştığını düşünüyor, denizi kendine bir dert ortağı olarak
görüyor.
Şiirin
teması: “Geçmişe duyulan özlem”dir.
Şiirdeki Söz Sanatları
Bir
alev gibi hasret – teşbih sanatı (Hasret, aleve
benzetilmiş)
Dil ve Anlatım
Şiir sade, açık ve akıcı bir dille yazılmıştır. Şair, duygu, düşünce ve hayallerini lirik bir anlatımla dile getirmiştir. Şiirde kullanılan “açık deniz, asırlarca süren koşu, sonsuz ufuk, bin başlı ejder” gibi semboller ve imgeler, şairin sembolizm akımından etkilendiğini göstermektedir.
Şair, son derece özgün sıfatlarla, varlıklara görünürlük kazandırıyor. Kelime seçimini titizlikle yapan şair, kelimelerin ritmine, ahengine ve anlamına azami dikkat gösteriyor. Şiirde özenle seçilen kelimeler ustaca, yerli yerinde kullanılıyor. Şiirde soyut kavramlar için somut, somut kavramlar içinse soyut özellikler kullanılarak ilgi çekici bir anlatım yolu izleniyor.
Genel
Değerlendirme
Deniz konusu, dünya edebiyatında olduğu gibi Türk edebiyatında da pek çok şair tarafından işlenmiştir. Bunların başında Yahya Kemal Beyatlı gelir. Şair, bu şiirinde denizle ruhsal durumu arasında bir bağlantı kurar. İçindeki sonsuzluk duygusunu, geçmişe duyduğu özlemle birleştirir. Türkçeyi, aruz veznini ve şiir dilinin ahenk unsurlarını çok iyi bilen şair, bunu şiirinde başarıyla yansıtır. Türk şiirinin kalıcı eserlerinden biri olan “Açık Deniz” şiiri, geçmişe yapılan hayali bir yolculuğun yansımalarını bütün ihtişamıyla gözler önüne sermektedir.