Diyet Öykü İncelemesi
Koca Ali, yaptığı
kılıçlarla nam salmış bir demir ustasıdır. Sadece işini yapan, mütevazı bir
yaşamı olan, içine kapanık, gizemli bir kişiliğe sahip olan Koca Ali, sadece
savaş zamanları ortadan kaybolur, diğer zamanlarını kılıç yapmakla geçirirdi.
Koca Ali, bir gün geç
saatlere kadar çalıştıktan sonra yatsı namazı için camiye gitti. Dinlenmek için
mesnevi de dinleyen Koca Ali, camiden çıktıktan sonra biraz dolaşmak istedi.
Geç vakitte karşısına bekçiler çıktı. Bekçi başı Koca Ali’yi tanıdı ve onu, eve
gitmesi için uyardı. Eve geldiğinde kapısını aralık gördü, ancak bunu pek
önemsemedi, çünkü evinde değerli bir şey yoktu.
Sabah olunca gece
bekçileri kapısını çalıp arama yaptılar. Yerde kan lekeleri ve yeni yüzülmüş
bir kuzu derisi buldular. O gece hırsızlık olmuş, bir kuzu ve para keseleri
çalınmıştı. Bütün deliller Koca Ali’yi gösteriyordu.
Koca Ali, her ne kadar
itiraz etse de hırsızlık yaptığı hükmüne varılarak kolunun kesilmesine karar
verildi. Kolunu kurtarmasının tek bir yolu vardı, o da diyetini ödemek. Onu çok
seven sipahiler, o yörenin zenginlerinden Hacı Mehmet adlı kasaptan diyeti ödemesini
istediler. O da kendisine ömür boyu hizmet etmesi karşılığında Koca Ali’nin diyetini
ödedi.
O günden sonra Koca
Ali, Hacı Kasap’ın hizmetini görmeye başladı. Gayet titiz, huysuz ve hasis bir
kişiliğe sahip olan Hacı Kasap ikide bir verdiği diyeti Koca Ali’nin yüzüne
vuruyordu. Koca Ali, Hacı Kasap’ın hakaret, aşağılama ve diyetini başına
kakmasına bir hafta dayanabildi. Günlerden cumaydı. Koca Ali, Hacı Kasap’ın hakaret
ve aşağılamalarına dayanamadı ve sol kolunu satırla keserek Hacı Kasap’ın önüne
attı.
O günden sonra, onun
vaktiyle geldiği yer gibi, gittiği yeri de kimse öğrenemedi.
Öyküdeki
Kişiler
Öykünün başkahramanı Koca
Ali uzun boylu, iri pençeli, kalın pazılı, geniş omuzlu bir
pehlivandır. Dövdüğü kılıç ve namlularla tanınmış bir demir ustasıdır. Yanına
çırak almaz, kimseyle çok konuşmaz, dükkânından dışarı çıkmaz, durmadan
çalışırdı. Bekârdı. Hısımı, akrabası yoktu. Kentin yabancısıydı. Kılıçtan,
demirden, çelikten, ateşten başka söz bilmez, pazarlığa girişmez, müşteri ne
verirse alırdı. Yalnız savaş zamanları ocağı söndürür, dükkânını kilitler, ortadan
kaybolur, savaştan sonra ortaya çıkardı.
Öyküdeki diğer kişi Hacı
Mehmet, kasaptır. Bu adam pek titiz, pek huysuz, oldukça çekilmez
biridir. Hiç durmadan söylenir. Cimri olduğu için kendine bir çırak bile
tutmamıştır. Yaptığı iyiliği insanın başına ikide bir kakacak kadar
görgüsüzdür.
Öyküde adı geçen diğer
kişiler; bekçi başı, bekçiler, sipahiler, yargıç, Budak Bey ve hırsızlardır.
Bu kişiler hakkında ayrıntılı bilgi verilmemiştir.
Mekân
Öykü Anadolu’da bir
kentte geçer. Koca Ali’nin dükkânı, mescit, tahta köprü olayların geçtiği
mekânlardır. Ayrıca öyküde İstanbul, Erzurum ve Konya illerinin adı geçer.
Zaman
Öyküde kesin bir zaman dilimi verilmemesine rağmen olayların Osmanlı döneminde geçtiği anlaşılmaktadır. Öyküde ana olay bir hafta içersinde geçmektedir. Buna rağmen geriye dönüşler yapılarak farklı zaman kesitlerinden bahsedilir.
Dil
ve Anlatım
Öykü herkesin
anlayabileceği açık, yalın ve sade bir Türkçeyle yazılmıştır.
Öyküde betimleme ve
benzetmelerden yararlanılmıştır. Özelikle başkahramanın portresine geniş yer
verilmiştir.
Öykü, olayların öncesi
ve sonrasını, kişilerin aklından geçenleri bilen, duygu ve düşüncelerini
anlayan bir anlatıcı tarafından “ilahi bakış” açısıyla anlatılmıştır.
Öykünün
Türü
Diyet adlı öykü olay öyküsüdür.
Öyküde serim, düğüm, çözüm bölümleri bulunmaktadır. Bu tür öykülere “Maupassant
tarzı” öykü de denmektedir.
Koca Ali’nin kim olduğu
anlatıldıktan sonra iftira atılması, yargılanıp suçlu bulunması, zengin bir
kişinin diyet ödemesi, yapılan aşağılama ve hakaretlere dayanamayan Koca
Ali’nin kolunu keserek Hacı Kasap’ın önüne atması ve ortadan kaybolması
sırasıyla (kronolojik olarak) anlatılmıştır.
Öykünün Konusu
ve Ana fikri
Öyküde “onurlu yaşamanın
değeri” işlenmiştir. Bu ana konu etrafında şeriat kanunlarının eleştirisi
yapılmış, iftira sonucu bir insanın kolunun kesilmesine karar verilmesinin
yanlışlığı dile getirilmiştir. Bunun yanında yapılan iyiliğin başa kakılmaması
ve bu yüzden insanların hor görülüp aşağılamaması gerektiği vurgulanmıştır.
Genel Değerlendirme
Diyet adlı öykü Milli edebiyat dönemini yansıtan öykülerden biridir. Dönemin yaşam biçimini, yargı sistemini ve değer yargılarını yansıtması bakımından büyük önem taşımaktadır. Diyet, Türk edebiyatının bir solukta okunacak ve üzerinde uzun süre düşünülecek öykülerinden biridir.