Uzun İnce Bir Yoldayım Şiir İncelemesi
Uzun İnce Bir Yoldayım
Âşık Veysel
Şiirin Biçim
Yönünden İncelenmesi
Nazım biçimi: koşma
Nazım birimi: dörtlük
Ölçüsü: 8’li hece ölçüsü
Uyak şeması: “abab cccb dddb eeeb fffb gggb” biçimindedir.
Şiirin ahenk
unsurları
Uyak ve redifler
Şiirdeki diğer
ahenk unsurları
Şiirin
genelinde “l, r, g” gibi ünsüzlerle aliterasyon;
“i, e, ü, a” gibi ünlülerle asonans
yapılarak iç ahenk sağlanmıştır. Ayrıca her dörtlüğün sonunda “Gidiyorum gündüz gece” dizesinin
tekrarıyla hem ahenk güçlendirilmiş hem de anlam yönünden bütünlük
sağlanmıştır.
Şiirin Anlam
Yönünden İncelenmesi
Açıklama – yorum
Birinci
dörtlükte şair, hayatı uzun ince bir yola, kendini de bir yolcuya benzetir. Bu
kesintisiz, gündüz gece süregelen bir yolculuktur. Yolun uzun ve ince oluşu
ölümle yaşamın ince bir çizgiyle ayrılmasından kaynaklanır.
Şair,
ne halde olduğunu bilmediğini söylerken insan yaşamındaki belirsizliklere
dikkat çeker.
Şair,
ikinci dörtlükte dünyayı iki kapılı bir hana benzetir. Birinci kapı doğumu,
ikinci kapı ölümü ifade eder. Her insan bu kapılardan birinden girecek
ötekinden çıkacaktır. İki kapılı han aynı zamanda hayatın gelip geçiciliğini de
ifade eder.
Şair,
dünyayı ve hayatı anlamlı kılabilmek için sebep aramaktadır. Çünkü gelenler hep
gitmekte yani ölmektedir. Öyleyse hayatın anlamı nedir? İnsan bu geçici dünyaya
niçin gelmektedir? Öldükten sonra hayat var mıdır? Diye kendi kendine soran şair,
bu sorulara bir cevap aramaktadır.
Şair,
kırk dokuz yıldır bu yollarda yürüdüğünü söyleyerek yaşını ifade ediyor. Şair,
hayatının ovada, dağda, çöllerde geçtiğini belirterek bunların her birine
farklı anlamlar yüklüyor. Ova huzurlu ve rahat günleri, dağ hayatın çetin geçen
günlerini, çöl ise yokluk günlerini ifade ediyor. Yine bu dizelerden şairin
uzun yıllar gurbet ellerde dolaştığını anlıyoruz.
Beşince
dörtlükte şair, derin düşününce hayatın anlamının çözülebileceğini görüyor.
Eğer insan hayatın anlamını görmek isterse görür. Görmek istemezse, bu anlam
çok uzak ve anlaşılmaz görünür. Şaire göre hayat, uzun ve ince bir yola benzese
de geriye dönüp bakılınca bir dakika kadar kısa olduğu anlaşılır.
Hayat
bazen acılar içinde bazen de sevinç ve mutluluk içinde geçip gitmektedir. Şair,
hayatın çelişkileri karşısında şaşkınlığa düşmektedir. Şairin menzil olarak
ifade ettiği ölümden sonraki yaşamdır. Menzil, yolculukta belli bir yol
aşıldıktan sonra dinlenmek için durulan daha önceden belirlenmiş olan yer
demektir. Bir gün herkes bu menzile varacak yani yaşamı son bulacaktır. İşte
insan o anda hayatın gerçek anlamını görebilecektir. Şair, yolun sonunda hayatın
anlamını bulduğuna inanıyor.
Şiirin teması: “hayatın anlamı”dır.
Dil ve Anlatım
Şiirde
yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk iç içedir. Yer yer felsefi
görüşlerin de yer aldığı şiir, yalın bir Türkçeyle yazılmıştır. Şiirin lirik
bir anlatımı vardır. Halk edebiyatı geleneğine göre söylenen şiirde yer yer
yöresel söyleyişlerin olduğu görülür.
Şiirdeki Edebi Sanatlar
“Uzun ince bir yoldayım” ifadesinde hayat
yola, yaşam da yolculuğa benzetilir. Teşbih
(benzetme) sanatı var.
“Gidiyorum gündüz gece” dizesi hayatın
zaman içinde ilerleyişini, gelip geçtiğini ifade ediyor. Mecaz sanatı var. Aynı zamanda “gündüz
gece” sözünde tezat (zıtlık)
sanatı var.
“Bilmiyorum ne haldeyim” dizesinde tecahül-i
arif sanatı var. Şair aslında bildiği bir şeyi bilmezden geliyor.
“Dünyaya geldiğim anda / Yürüdüm aynı zamanda”
dizelerinde mübalağa (abartma)
sanatı var.
“İki kapılı bir handa” dizesinde istiare sanatı var dünya iki kapılı bir
han olarak düşünülmüş.
“Kalmaya sebep arıyom / Gidenleri hep görüyom”
dizelerinde kalmak ve gitmek kelimeleri arasında tezat sanatı var.
“Irak
görünür görünce / Yol bir dakika miktarınca” dizelerinde mübalağa sanatı var.
“Gâh ağlaya gâhî güle” dizesinde tezat sanatı var.
Genel
Değerlendirme
Cumhuriyet
devrinde yetişen halk edebiyatının son temsilcilerinden olan Âşık Veysel,
halkın duygularının temsilcisi olarak günümüze kadar okuna gelmiştir. Şairin
halk tarafından çok sevilip okunmasının bir nedeni de duygu ve düşüncelerini
açık, yalın ve samimi bir dille dizelerine yansıtabilmesinden kaynaklanır.
Âşık
Veysel şiirinde tema olarak hayatın anlamını çözmeye çalışmış, bu konudaki
düşüncelerini kendi bakış açısından titizlikle işlemiştir. Şiirinde dünyayı bir
hana, hayatı uzun ince bir yola, insanı da yolcuya benzeten şair, duygularını
içtenlikle dile getirmiştir.