Deli Dumrul Hikâyesi İnceleme

Hikâye Hakkında

Deli Dumrul hikâyesinin yer aldığı eserin adı “Kitab-ı Dedem Korkud Alâ Lisân-ı Tâife-i Oğuzân”dır. Oğuzların diliyle Dedem Korkut’un kitabı anlamına gelen eser; bir önsöz ile on iki hikâye oluşur.

Eser Akkoyunluların egemen olduğu Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde 14. yüzyıl sonlarında yazıya geçirilmiştir. Bu hikâyelerin ilk defa Dede Korkut adlı bilge bir ozan tarafından anlatıldığına inanılmaktadır. Dede Korkut, hikâyelerin yazarı değil, destanî hikâyeler anlatan bilge bir kişidir.

Oğuz Türkçesiyle söylenen Dede Korkut hikâyelerinin; Dresden nüshası, Vatikan nüshası ve Türkistan nüshası olmak üzere üç yazma nüshası bulunmaktadır.

Özeti

Oğuz’da Duha Kocaoğlu Deli Dumrul derler bir er vardır. Bir kuru çayın üzerine bir köprü yaptırır. Geçenden otuz üç akçe, geçmeyenden döve döve kırk akçe alır. Bir gün köprünün yakınında bir bölük oba konaklar. Obada bir yiğit ölür. Onun için herkes yas tutar. Deli Dumrul, yiğidi kimin öldürdüğünü sorar. Obadakiler yiğidin canını Azrail’in aldığını söyler.

Bunun üzerine Deli Dumrul Azrail’e meydan okur. Allah, Azrail’e Deli Dumrul’un canını almasını emreder. Azrail, Dumrul’un canını almaya gelir. Deli Dumrul, Azrail’e kılıcıyla saldırır. Azrail, güvercin olup pencereden kaçar. Dumrul, güvercinin peşine düşer. Azrail, Dumrul’un atına görünür. At ürker ve Dumrul’u yere atar. Azrail, Dumrul’un göğsüne çöker. Korkudan eli ayağı titreyen Dumrul, Azrail’e canını almaması için yalvarır. Azrail ona; kendisine değil Allah’a yalvarmasını söyler.

Deli Dumrul, canını almaması için Allah’a yalvarır. Allah tarafından “canının yerine başka bir can bulursa” bağışlanacağı iletilir. Dumrul, önce babasına gidip kendisi için canını vermesini ister. Babası kabul etmez. Sonra anasından kendisi için canını vermesini ister. Anası da kabul etmez.

Çaresiz kalan Dumrul, karısıyla vedalaşmaya gider. Karısı, Dumrul’a canını verebileceğini söyler. Dumrul, Allah’a ikisinin canını birlikte alması için yalvarır. Bu yakarış Allah’ın hoşuna gider. Dumrul ve karısına 140 yıl ömür verir. Azrail’e Dumrul’un ana ve babasının canını almasını emreder.

Olay örgüsü

Deli Dumrul’un kuru çayın üzerine köprü yaptırması, geçenden 33 geçmeyenden döve döve 40 akçe alması

Köprünün yamacında bir obanın konaklaması, obadan bir yiğidin ölmesi

Deli Dumrul’un Azrail’e meydan okuması

Azrail’in Deli Dumrul’un karşısına çıkması ve onu yenmesi

Dumrul’un canını bağışlaması için Allaha yalvarması

Dumrul’un canına karşılık anne ve babasından can istemesi ve reddedilmesi

Karısının canını vermeyi kabul etmesi, Dumrul’un Allah’a yalvarması

Allah’ın Dumrul ve karısına 140 yıl ömür vermesi, onların yerine anne ve babasının canını alması

Kişiler

Deli Dumrul

Hikâyede Deli Dumrul; güçlü, boylu poslu, gözü pek bir yiğit olarak tanıtılır. Aklına eseni yaptığı ve hiç kimseden korkmadığı için kendisine deli lakabı takılmıştır. İnancı kuvvetli ancak bilgisi azdır. Azrail’i bile tanımaz. Ailesine bağlı bir kişidir.

Dumrul’un anne ve babası

Varlıklı kişilerdir. Mal ve mülk konusunda Dumrul’a karşı cömert olmalarına karşın canlarını verme konusunda gönüllü olmazlar. Fedakarlıkları bir yere kadardır. İkisinin de canları çok tatlıdır. Dumrul için can vermeye yanaşmazlar.

Dumrul’un karısı

Hikâyede Dumrul’un eşi, fedakârlığın ve sadakatin temsilcisi durumundadır. Dumrul, ondan canını vermesini istemez, ancak o canını gönüllü vermeye razıdır. Dumrul da onsuz yaşamayı düşünmez.

Azrail

Allah’ın emriyle can alan melektir. Olağanüstü güçlere sahiptir. Görevi yalnızca Allah’ın emirlerini yerine getirmektir.

Dede Korkut

Hikâyenin anlatıcısıdır. Hikâyenin sonunda ortaya çıkar.

Mekân

Hikâyede mekân olarak köprünün yapıldığı kuru çay ve Dumrul’un yaşadığı oba geçmektedir. Ancak buraların nerede olduğu kesin olarak bilinmemektedir.

Zaman

Hikayenin kesin olarak hangi zamanda geçtiği bilinmemekle birlikte göçebe kültüründen İslami inanca geçiş döneminde olduğu düşünülmektedir.

Anlatıcının Bakış Açısı

Hikâye “hâkim anlatıcı” tarafından anlatılmıştır.

Dil ve Anlatım

Hikâyenin dili açık, yalın ve sade bir Türkçedir. Hikâyede döneme has özellikler görülür. Eserde cümle içi uyaklar, cümle sonlarındaki seciler, deyimler dikkat çeker.

Hikâyede olayların geçtiği ve tasvirlerin yapıldığı bölümler nesir, karşılıklı konuşmaların geçtiği bölümler ise nazım özelliği taşır. Nazım ve nesrin iç içe geçmesi; metni akıcı hale getirerek anlatımı tekdüzelikten kurtarır.

Türü

Deli Dumrul hikâyesi hem destan hem de halk hikâyesi özelliklerine sahiptir.

Hikâyenin Konusu ve Teması

Hikâyede fedakârlığın ve sadakatin aile hayatındaki yeri ve önemi konu edilmiştir.

Hikâye fedakârlık (can yerine can verme) teması üzerine kurulmuştur.

Genel Değerlendirme

Deli Dumrul hikâyesi, Dede Korkut kitabında yer alan 12 hikâyeden biridir. Hikâyede; olağanüstü olay ve kişilere yer verilmesi bakımından destan, nazım nesir karışık yazılması bakımından da halk hikayesi özellikleri görülür. Eser destan döneminden halk hikayeciliği dönemine geçişin ilk örneklerindendir.

Hikâyede göçebe kültürü ile İslami yaşayış tarzının içi içe geçtiği görülür. Bir dönemin gelenek, görenek ve yaşayış tarzına ışık tuttuğu için hikâyenin Türk dili ve edebiyatı açısından büyük önemi vardır.

EN ÇOK OKUNAN YAYINLAR

Kaldırımlar Şiir İncelemesi

Sanat Şiiri İncelemesi

Otuz Beş Yaş Şiiri İncelemesi

Çoban Çeşmesi Şiir İncelemesi

Yağmur Şiiri İncelemesi