Forsa Hikâye İncelemesi

Ömer Seyfettin’in yazmış olduğu “Forsa” adlı hikâye, ilk kez 1919’da “Büyük Mecmua”da yayınlanmıştır. Hikâyede bir Türk gemicisinin esaret yılları anlatılmaktadır.

Özet

Hikâye, Akdeniz’de bir adanın tasviriyle başlar. Daha sonra eski bir forsa olan yaşlı adamın tanıtılmasıyla devam eder.

Yaşlı adam, otuz yaşında korsanların eline düşmüş, elli yaşına gelince bir adada satılmış, otuz yıl boyunca kurtulma umudunu kaybetmemiştir. Yaşlı adam, eskiden denizlerin en tanınmış Türk gemicilerinden biriymiş.

İhtiyar, bir gün rüyasında Türk donanmasının adaya geldiğini görür. Gözlerini açınca Türk donanmasının adaya gerçekten geldiğini görür. Türk donanmasına doğru koşarak kendini tanıtır.

Askerler ihtiyarı donanma kaptanının yanına götürürler. Donanma kaptanı ihtiyar adamın oğlu Turgut’tur.

İhtiyar adamın, son isteği; askerlerle savaşa katılmak, şehit olursa vatan bayrağının üzerine örtülmesidir. 

Olay örgüsü

Yaşlı bir adamın denize doğru yönelmesi ve sakin bir şekilde denize bakması

Yaşlı adamın ve yaşadığı yerin tanıtılması

Yaşlı adamın rüyasında Osmanlı donanmasının adaya geldiğini görmesi

Rüya ile gerçek arasında kalan yaşlı adamın askerlere doğru koşarak gitmesi

Askerlerin yaşlı adamı kaptanın yanına götürmesi

Kaptanın yaşlı adamın kendi babası olduğunu öğrenmesi

Yaşlı adamın sevinçten bayılması

Yaşlı adamın donanmayla savaşa katılmak istemesi

Kişiler

Kara Memiş

İhtiyar forsanın adıdır. Otuz yaşındayken Malta korsanlarının eline düşmüş, elli yaşına gelince bir adaya satılmıştır. İnançlı ve umudunu kaybetmeyen bir yapıya sahiptir.

“Öldükten sonra dirileceğime nasıl inanıyorsam, öyle inanıyorum, elli yıl tutsaklıktan sonra ülkeme kavuşacağıma öyle inanıyorum” derdi.

En tanınmış Türk gemicilerindendi. Daha yirmi yaşındayken Tarık Boğazı’nı geçmiş, günlerce denizlerde yol almış, irili ufaklı pek çok donanmayla savaşa girmişti. Padişah onu sarayına çağırmış serüvenlerini dinlemişti. Hızır Aleyhisselam’ın gittiği yerlere gitmişti. Gemisinde evlenmiş, oğlu Turgut gemide doğmuştu.

Turgut

Kara Memiş’in oğlu. Donanma kaptanıdır. Kara palabıyıklı, sırmalı giysisinin üzerine demir, çelik zırhlar giymiş iri bir adamdır.

Diğer kişiler: Malta korsanları, Efendi (çiftçi), Türk askerleri, kasaba halkı…

Mekân

Hikâye ilk olarak adanın tasviriyle başlar “Akdeniz’in kahramanlık yuvası sonsuz ufuklarına bakan küçük tepe, minimini bir çiçek ormanı gibiydi. İnce uzun dallı badem ağaçlarının alaca gölgeleri sahile inen keçi yoluna düşüyor, ilkbaharın tatlı rüzgârıyla sarhoş olan martılar, çılgın bağrışlarıyla havayı çınlatıyordu.

Hikâyede; “kulübe, kasaba, liman, Kara Memiş’in forsa olarak bulunduğu gemi ve Turgut Bey’in bulunduğu kadırga” mekân olarak geçer.

Ayrıca bazı yer isimleri de “Edremit, Malta, Çanakkale, Tarık Boğazı, İstanbul, Kabataş” mekân olarak geçmektedir.

Zaman

Hikâyede; kırk yıl, elli yıl, yirmi yıl, yazları, kışları, elli yaşına gelince, her gece, beş vakit, gün, gece gibi zaman ifadeleri kullanılmıştır. Kesin bir zaman dilimi verilmemesine rağmen Osmanlı döneminde geçtiği anlaşılmaktadır.

Anlatıcının Bakış Açısı

Hikâye; üçüncü kişi ağzıyla; olayların öncesi ve sonrasını, kişilerin aklından geçenleri bilen, duygu ve düşüncelerini anlayan bir anlatıcı tarafından anlatılmıştır. Bu tür anlatıma ilahi bakış açısı denir.

Dil ve Anlatım

Hikâye; herkesin anlayabileceği açık, yalın ve sade bir Türkçeyle yazılmıştır. Anlatımda; betimleme, benzetme ve diyaloglardan yararlanılmış, özellikle başkahramanın portresine geniş yer verilmiştir.

Hikâyenin türü

Hikâye; Maupassant tarzıyla yazılmıştır. Bu türe olay hikâyesi ya da klasik hikâye de denir. Hikâyede; olaylar ön plandadır ve giriş, gelişme sonuç bölümleri mevcuttur. Başkahramanın portresine geniş yer verilmiştir.

Hikâyenin teması: vatan sevgisi

Konusu: Uzun yıllar denizlerde ülkesi için mücadele veren bir denizcinin esir düşmesi ve vatan hasretiyle yanıp tutuşmasıdır.

Genel Değerlendirme

Forsa adlı hikâye Milli Edebiyat dönemini yansıtan öykülerimizden biridir. Dönemin yaşam biçimini, zihniyetini ve değer yargılarını yansıtması bakımından büyük önem taşımaktadır.

Forsa, vatan sevgisinin, umudun, inancın ve hürriyet duygusunun hikâyesidir. Bu nedenle hikâye, Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir.

EN ÇOK OKUNAN YAYINLAR

Kaldırımlar Şiir İncelemesi

Sanat Şiiri İncelemesi

Otuz Beş Yaş Şiiri İncelemesi

Çoban Çeşmesi Şiir İncelemesi

Yağmur Şiiri İncelemesi