Harika Çocuk Hikâye İncelemesi

Cumhuriyet dönemi toplumcu gerçekçi yazarlarından Orhan Kemal’in “Harika Çocuk” adlı hikâyesi “Grev” adlı ilk öykü kitabında yer almaktadır.

Hikâyenin Özeti

Hikâye yapımevleri ve küçük tamir atölyelerinin bulunduğu bir hanın tasviriyle başlar.

Kahraman anlatıcı, bir arkadaşını görmeye gider, ancak bulamaz. Dönmek üzereyken peynir ekmek yiyen bir çocuk dikkatini çeker.

Çocuk ile aralarında bir diyalog geçer. Çocuk durumunu ve hayallerini anlatıcıyla paylaşır.

Anlatıcı, çocukla yaptığı sohbet sırasında ustası çocuğu işbaşına çağırır. Anlatıcı bir süre çocuğun çalışmasını izler, sonra oradan ayrılır.

Olay örgüsü

Anlatıcının bir arkadaşını görmek için yapımevi ve atölyelerin bulunduğu hana gitmesi

Arkadaşını bulamayıp dönerken bir çocuk işçinin dikkatini çekmesi

Anlatıcıyla çocuk işçi arasında geçen diyalog

İşçi çocuğun durumunu ve hayallerini anlatması

Ustanın çağrısıyla çocuğun işine geri dönmesi

Anlatıcının, çocuğu çalışırken bir süre izlemesi

Kişiler

Anlatıcı Kahraman

Olayları ağzından dinlediğimiz kurmaca kişidir. Yazar olduğu belirtilmesine rağmen ismi verilmemiştir. Olaylar onun ağzından anlatılır.

“Koridorun kirli aydınlığında koşarak uzaklaştı. Dipteki atölyeden içeri girdi. Peşinden gittim. Atölye penceresinin kenarından heyecanla seyrettim: Boyu yetişemediği için ters çevrilmiş bir tahta sandığın üzerinden idare ediyordu makineyi. Makineyse, çocuğun emri altında munis bir hayvan kadar uysal, kıvrım kıvrım demir yongalar döküyordu.”

Ayhan (çocuk işçi)

Yaşadığı yoksulluk nedeniyle küçük yaşta çalışmaya başlamış, okuyamamış, hayalleri olan bir çocuktur.

“Kirli, kıvır kıvır sarı saçları vardı. Makine yağıyla kararmış yüzü, içlerinden aydınlanan harikulade yeşil gözleri…”

İlkokul dörde kadar sabahları okula, öğleden sonra babasının atölyesine gitmiş, annesi öldükten sonra iki kardeşiyle ortada kalmış, daha çocuk yaşta torna tesviye işine başlamıştır.

En büyük hayali kaptan olup büyük denizlerde dolaşmaktır. Bir de boyunun kısalığından şikâyetçidir.

“Bu arada her gün, sabahın beşinde çalar saatin sesiyle uyandığını, gaz ocağına çaydanlığı oturttuğunu, bulaşıkları yıkadığını, çarşıdan ekmek peynir aldığını, altıya doğru kardeşlerinin karnını doyurup altı buçukta omuz omuza işçi kalabalığıyla vapura binip yedide köprüye geldiğini, yediyi çeyrek geçe de atölyede işbaşı yaptığını öğrendim.”

Diğer Kişiler

Çocuk işçinin iki kardeşi, babası, ustası ve Ateş Ali (arkadaşı) hikâyenin diğer kişileridir. Hikâyede bu kişilerden fazla bahsedilmez. Usta, babasının arkadaşıdır. Üstü başı, eli yüzü kir pas içinde, iriyarı biridir. Çocuk işçinin iki kardeşinden biri okumaktadır, diğeri ise çok küçüktür. İkisine de Ayhan bakmaktadır. Ateş Ali ise bisküvi yapımevinde çalışan, işe birlikte geldiği, paydoslarda vakit geçirdiği arkadaşıdır.

Mekân

Hikâyede mekân; yapımevleriyle küçük tamir atölyelerinin bulunduğu bir handır.

“Bisküvi, çikolata, kâğıtlı şeker, zeytinyağı, sabun yapımevleriyle küçük tamir atölyelerinin yan yana odalarda bulunduğu, sefertasına benzeyen hanlardan birinin genzi tıkayan pis havası içinde ekmeğini küçücük pedalıyla kazanmaya çalışan bir arkadaşı görmeye gitmiştim.”

Zaman

Hikâyede belirgin bir zaman yoktur. Ancak “her gün, sabahın beşinde, yediyi çeyrek geçe, eylülde, her sabah” gibi zaman ifadeleri görülür.

Anlatıcının Bakış Açısı

Hikâye, kahraman anlatıcı ağzından anlatılır. Hikâyede anlatıcı kurmaca bir kişiliktir.

Dil ve Anlatım

Hikâyede; “iç konuşma” ve “diyalog” teknikleriyle, “öyküleyici” ve “betimleyici” anlatım türleri kullanılmıştır. Hikâyedeki tasvir ve tahliller oldukça başarılıdır. Öykünün anlatımı realist izler taşımaktadır. Toplumsal çelişkiler ustaca vurgulanmıştır.

Bir diyalog ustası olan yazar, hikâyede uzun betimlemelere ve gereksiz ayrıntılara girmez. Kişileri hem iyi hem de kötü yönleriyle yansıtır. Kişilerin karakterlerini olay içersinde belirler, onları doğal bir biçimde canlandırır ve konuşturur.

Hikâyenin Türü

Hikâyede günlük hayattan bir kesit anlatılmıştır. Bu tür hikâyelere “Çehov tarzı hikâye” ya da “durum – kesit hikâyesi” denir. Hikâyede belirgin bir olay ve serim, düğüm, çözüm bölümleri yoktur.

Hikâyenin Konusu ve Teması

Hikâyenin konusu; okuması gereken yoksul bir çocuğun ailesine yardım etmek için zor koşullar altında çalışmasıdır.

Hikâyenin teması; geçim sıkıntısıdır.

Hikâyenin temel çatışması; idealleri olan bir çocuğun eğitim hayatı ile çalışma hayatı arasında sıkışıp kalmasıdır.

Genel Değerlendirme

Yazar, hikâyesinde kişiler aracılığıyla toplumun sosyal ve ekonomik durumu yansıtılmıştır. Bu hikâyede çocuk yaşta çalışmaya başlayan işçilerin yaşadığı zor şartlar ve geçim sıkıntısı başarılı bir biçimde dile getirilmiştir. Konu itibarıyla üzerinde durup düşünülecek bir hikâyedir.

EN ÇOK OKUNAN YAYINLAR

Kaldırımlar Şiir İncelemesi

Sanat Şiiri İncelemesi

Otuz Beş Yaş Şiiri İncelemesi

Çoban Çeşmesi Şiir İncelemesi

Yağmur Şiiri İncelemesi