Kerem ile Aslı Hikâyesi İnceleme

Hikâye Hakkında

Kerem ile Aslı, dini farklılıklar nedeniyle bir türlü kavuşamayan iki aşığın hikâyesidir. Hikâye, mani ve türkülerle örülüdür. Dilden dile sözlü olarak yayılan hikâye, zaman içersinde değişikliklere uğramış olduğundan bölgeden bölgeye farklılıklar göstermektedir. Kimin tarafından ve ne zaman ortaya çıktığı kesin olarak bilinmemektedir.

Özet

İsfahan hükümdarının ve haznedarının çocukları olmaz. Bir gün şehre gelen bir derviş, şaha bir fidan verir. Fidan bahçeye dikilir, ağaç olur. Ağaç tek bir elma verir. Elmayı şah ile haznedarı paylaşırlar. Şahın bir oğlu, vezirin bir kızı olur.

Çocuklar birlikte büyür, evlenme çağına gelirler. Hükümdar, dervişin öğüdünü dinleyerek oğlunu haznedarın kızıyla evlendirmek ister. Ancak haznedar Ermeni bir keşiş olduğu için kızını Kerem’e vermek istemez. Hükümdardan düşünmek için süre ister, fırsatını bulunca da memleketi terk eder.

Kerem, Aslı’yı bulabilmek için yollara düşer. Yanında sadık dostu Sofu ile diyar diyar dolaşır. Elinde sazıyla İran, Kafkasya ve Anadolu’nun birçok şehrini, dağlarını ve ovalarını dolaşır. Her gittiği yerde, rastladığı kişilere, dağlara, taşlara, ırmaklara, hayvanlara Aslı’nın izini sorar. Yıllarca süren gurbet ateşinde pişe pişe olgunlaşır, keramet sahibi bir halk aşığı olur.

Kerem, yıllarca aradığı Aslı’yı Kayseri’de bulur. İlkin Aslı’dan yüz bulamaz. Kendi sevgisinin birazını da olsa Aslı’ya vermesi için Allah’a dua eder. Duası kabul olur ve Aslı da Kerem’i sevmeye başlar. Bir gece gizlice kaçmak isteseler de buluşamazlar. Keşişin dostu olan Kayseri Beyi’nin adamları Kerem’i yakalar. Kerem aşkını ispat edince Bey, Keşiş’e kızını vermesini emreder.

Keşiş, Aslı’yı alıp Kayseri’den kaçar. Kerem de peşlerinden gider. Halep’te onlara yetişir. Kerem, Halep paşasına kendini sevdirir. Paşa, zor da olsa Keşiş’i kızını vermeye razı eder.

Keşiş, Aslı’ya son düğmesine kadar çözüldükten sonra kendiliğinden tekrar iliklenen sihirli bir gömlek giydirir. İki sevgilinin nikâhları kıyılır. Kerem, Aslı’nın gömleğini bir türlü çözemez. Bunun üzerine bir ah çeker ve yanıp kül olur. Aslı, Kerem’in küllerini saçlarıyla toplarken bir kıvılcım saçlarını tutuşturur. Aslı da yanarak kül olur. Hayatta kavuşamayan sevgililerin külleri birbirine kavuşur.

Olay örgüsü

İsfahan hükümdarının ve haznedarının çocukları olmamaktadır.

Aksakallı bir ihtiyar hükümdara bir fidan verir, fidan büyüyüp ağaç olur tek bir elma verir, elmayı hükümdar ile haznedarı paylaşır.

İsfahan hükümdarının bir oğlu, haznedarı keşişin bir kızı olur.

Zamanla bu iki genç birbirini sever.

İsfahan hükümdarı, haznedarın kızını oğluna almak ister.

Keşiş, bir fırsatını bulunca kızıyla beraber memleketi terk eder.

Kerem, Aslı’yı bulmak için diyar diyar dolaşır.

Kerem, âşık olduğu Aslı’yı Kayseri’de bulur. Keşiş oradan da kaçar.

Kerem, tekrar yollara düşer, Aslı’yı Halep’te bulur.

Halep paşasının araya girmesiyle evlenirler.

Keşişin yaptırdığı sihirli gömlek nedeniyle iki âşık bir türlü kavuşamaz.

Kerem, bir ah çekerek yanıp kül olur.

Aslı, Kerem’in küllerini saçlarıyla toplarken bir kıvılcım da onu yakar.

Kişiler

Kerem

Hikâyenin başkahramanıdır. İsfahan hükümdarının oğlu olmasına rağmen aşkı için diyar diyar dolaşarak halk aşığına dönüşür. Aşkı için her şeyi göze alan, her şeyden vazgeçen fedakâr bir âşık olur.

Aslı

Hükümdarın haznedarı Ermeni keşişin kızıdır. O da Kerem’i sevmektedir ancak babası yüzünden bir türlü Kerem’e kavuşamaz.

Hikâyenin diğer kahramanları: İsfahan Hükümdarı, Haznedar (keşiş), Sofu, Kayseri Beyi, Halep Paşası, Aksakallı İhtiyar

Mekân

Kerem ile Aslı hikâyesinde pek çok mekân ismi geçer. Bunlardan bazılar: Laleli Dağı, Erciyes, İsfahan, Revan, Pasinler, Kars, Erzurum, Sivas, Kayseri, aşıklar kahvesi, bahçe, zindan, konak vb. Bu mekanların bazısı olayların geçtiği yer, bazıları ise sadece isim olarak geçer.

Zaman

Hikâyede kesin zaman bildiren kavramlar yoktur. Bunun yerine “aradan dokuz ay, dokuz gün, dokuz saat geçti”, “akşamın bir vaktinde”, “gel zaman git zaman” gibi kavramlar kullanılmıştır.

Anlatıcının Bakış Açısı

Hikâye; hâkim (ilahi) bakış açısıyla yazılmıştır.

Dil ve Anlatım

Hikâyede halkın anlayabileceği açık, yalın ve sade bir dil kullanılmıştır. Hikâyede bazı kalıplaşmış sözlere yer verilmiştir; “sazı aldı eline”, “bakalım ne dedi”, aldı Kerem”, “yola revan oldu” vb.

Hikâyede geçen bazı kelimeler günümüzde kullanılmamaktadır; “eyitti, andan, yad” vb.

Hikâyede geçen bazı kelimeler de günümüzden farklı bir biçimde kullanılmıştır;“halim ne ola, varam, soram” gibi.

Hikâyede olaylar nesir biçiminde, duyguların dile getirildiği bölümler ise nazım biçiminde söylenmiştir.

Türü

Halk hikâyesi

Hikâyenin Konusu ve Teması

Hikâyenin teması aşk, konusu Kerem ile Aslı’nın aşkı ve bir türlü kavuşamamalarıdır.

Hikâyenin temel iletisi

Aşk insana her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek gücü veren yüce bir duygudur.

Hikâyedeki temel çatışma

Hikâyedeki temel çatışma: “ayrılık-kavuşma” çelişkisidir.. Bunun yanında “iyi-kötü, inat-razı olma, kaçma-yakalama” çatışmaları da görülür.

Genel Değerlendirme

Kerem ile Aslı’nın hikâyesi halk tarafından benimsenmiş, dilden dile dolaşmış, geniş bir coğrafyaya yayılmış yegâne hikâyelerimizden biridir. Ne zaman ve nerede ortaya çıktığı kesin olarak bilinmemektedir.

Hikâyenin halkın zihninde yer etmesinin nedenlerinden biri de Kerem’in aşkı uğruna yaptığı fedakârlıklardır.

Nazım Hikmet “Kerem Gibi” şiirini Kerem ile Aslı’nın hikâyesinden etkilenerek yazmış, aşk uğruna yapılan fedakârlığı kendi görüş ve bakış açısına göre işlemiştir.

EN ÇOK OKUNAN YAYINLAR

Kaldırımlar Şiir İncelemesi

Sanat Şiiri İncelemesi

Otuz Beş Yaş Şiiri İncelemesi

Çoban Çeşmesi Şiir İncelemesi

Yağmur Şiiri İncelemesi