Realizm Akımı Özellikleri
Realizm nedir
Realizm
Türkçede “gerçekçilik” anlamına gelir. Teknolojinin ilerlemesi, sanayi
devriminin yoğun bir şekilde yaşanması sanat dallarında da gerçekliğe bakış açısını değiştirmiştir. Realizm edebiyat alanında
kendini gösteren, hikâye ve roman türlerinde etkili olan bir akımdır.
Fransızcadan
dilimize geçen realizm kavramı “realite” kelimesinden türetilmiştir. Realite: varlığı hiçbir biçimde yadsınamayan
bir durum, bir olgu, bir nesne ya da nitelik olarak var olan şeylerin tümü,
gerçeklik anlamına gelir.
Realizm,
ilk olarak 19. yüzyılın ikinci yarısında Fransa’da ortaya çıkmıştır. Kaynağı
Auguste Comte’un ortaya attığı pozitivizm
felsefesidir.
Realist
düşünce, olayların gerçeğe uygun yanını görmeye dayanan bir fikir anlayışıdır.
Felsefe terimi olarak, düşünmenin temeli ve eylemin ölçüsü olarak gerçekliğe
bağlanan ve sorunları yarar açısından
ele alan, bilinçten bağımsız bir gerçekliğin var olduğunu öne süren ve bunu
benimseyen tutum ve görüş olarak tanımlanır.
Realizm,
görsel sanatlarda doğayı olduğu gibi
yansıtan sanat akımı, edebiyatta ise
gözlem ve deneye dayanan edebi akım anlamlarına gelir.
Edebi Akım
Olarak Realizm
Edebiyat
alanında hayatın oluşumlarını gerçek çizgileriyle, nedenleriyle ele alan,
kişileri, olayları, durumları her yönüyle, olduğu gibi vermeyi amaçlayan edebi
akıma realizm denir.
Her
edebi akımda olduğu gibi realizmin doğuşu da felsefi bir düşünce sistemine
dayanır. Fransız ihtilalıyla başlayan siyasi ve toplumsal değişim sadece
Fransa’yı değil, öteki Batı ülkelerini de derinden sarstı. Böylece aydınlanma
çağı, yerini sanayi çağına bıraktı.
19.
yüzyıl, özellikle ikinci yarısından sonra, bir bilim yüzyılı olmuştur. Daha
önceki dönemlere oranla çok sayıda yeni buluşlar insanların o güne kadarki
bilgi temellerini sarsmış, oluşumlara duygusal açıdan değil, bilimsel verilere
dayanarak yaklaşmanın gereği anlaşılmıştır.
Bilimsel
alandaki gelişmelerin büyük hız kazanmasıyla toplumsal hayatta da bu değişimler
derin izler bırakmaya başlamıştır. Bilimin temel yasası nesnellik güçlenmiş bu alandaki çalışmalar için tek ölçüt halini
almıştır. Felsefi bir dünya görüşü olan pozitivizm
böyle bir zeminde ortaya çıkmıştır.
19.
yüzyılda deneye ve gözleme dayanan bu bilimsel yöntemlerin gelişmesiyle,
özellikle de Auguste Comte’un pozitivizm
felsefesi realist akımın doğmasına neden olmuştur. Böylece edebiyat, pozitivizm
kuramını içine sindirmiş, romantizmin aşırı duygusallığını reddedilmiştir.
Hayale kapılmamak, gerçeklerden ayrılmamak realizmin temel ilkesini
oluşturmuştur.
Özellikleri
açısından incelendiğinde realizmin, kendinden sonra gelecek pek çok akımı
etkilediği görülür. Realizmin şiirdeki karşılığı parnasizm olarak adlandırılır. Roman ve hikâye alanında etkili olan
natüralizm ise realizmin bir üst
aşaması olarak kabul edilir.
Realizm Akımının
Özellikleri
Realizmde
gerçekler ön plandadır. Realist sanatçılar, eserlerinde yaşamın gerçeklerini
dile getirir, yaşanmış ya da gerçekleşmesi mümkün olayları anlatırlar.
Realizm
akımıyla birlikte duygular ve hayaller, toplum gerçekleriyle yer değiştirmiş,
karakterler tüm yönleriyle işlenmiştir.
Realizmde
gerçek hayatın anlatılması esas olduğu için eserlerde, sıradan kişilere ve
sıradan olaylara yer verilmiştir.
Realist
sanatçılar eserlerinde, olaylara ve kişilere tarafsız bir gözle yaklaşmış, kendi
duygu, düşünce ve yorumlarını belirtmemiştir.
Olayların
oldukça basit, her zaman karşılaşabileceğimiz türden olması realistlerin, olay
unsuruna pek önem vermediklerini gösterir. Ancak olaylar, çok sağlam
sebep-sonuç ilişkisi dâhilinde karşımıza çıkar.
Realist
eserlerde kişileri etkileyen çevrenin tanıtımı, psikolojik durumları, içinde
bulundukları ortam ayrıntılarıyla verilir. Bu nedenle öyküleme tekniği yanında betimleme, önemli bir anlatım biçimi
olarak kendini gösterir.
Realist
yazarların okuyucuyu eğitme gibi bir amaçları yoktur. Realistler, gözlem,
araştırma ve belgelere dayanarak, yaşananları nesnel bir bakış açısıyla
yansıtmayı amaçlar.
Realistlerin
üslubu açık, kusursuz ve yapmacıksızdır. Dil ve anlatımda süsten, özentiden,
sanatlı söyleyişlerden kaçınılır, biçim güzelliğine önem verilir.
Realizmin Başlıca
Temsilcileri
Gustave
Flaubert, Stendhal, Honore de Balzac, Ernest Hemingway, John Steinbeck, Lev
Tolstoy, Fyodor Dostoyevski, Anton Çehov, Maksim Gorki, Daniel Defoe, Charles
Dickens, Jack London, Mark Twain, Nikolay Gogol
Realizmin Türk
Edebiyatına Etkileri
Türk
edebiyatında realizm ilk olarak Tanzimat edebiyatı döneminde etkisini göstermeye
başlanıştır. Samipaşazade Sezai, insan ticareti ve esirliği anlatan “Sergüzeşt” adlı romanında
gözlemlerinden yararlanmış, karakterleri ve iç dünyalarını gerçekçi bir biçimde
anlatmıştır. Aynı dönemde Recaizade Mahmut Ekrem “Araba Sevdası” adlı romanında Batılılaşma çabası içinde olan bir
karakteri gerçekçi gözlemlere dayanarak işlemiştir.
Türk
edebiyatında gerçekçilik akımının ilk başarılı örneği Nabizade Nazım’ın “Kara Bibik” adlı uzun öyküsüdür. Bir
köyde geçen olaylar, neredeyse realizmin tüm özelliklerini yansıtmaktadır.
Servet-i
Fünun dönemi yazarları, Batıdaki realist yazarları daha da yakından izleme
olanağı buldu. Bu nedenle ortaya koydukları eserlerde realizm akımının özellikleri
daha etkili oldu.
Bu
dönem yazarlarından Halit Ziya, “Mai ve
Siyah” adlı romanında Ahmet Cemil’in hayallerini ve yaşadığı hayal
kırıklıklarını; “Aşk-ı Memnu”
romanında ise İstanbul burjuvazisinin yaşam tarzını gerçekçi bir dille
anlatmıştır.
Servet-i
Fünun topluluğundan bağımsız bir edebiyat anlayışı benimseyen Hüseyin Rahmi
Gürpınar da eserlerinde gözleme büyük ölçüde önem vermiştir. Türk toplumunun
yaşadığı dönemdeki görüntüsünü başarılı bir biçimde gözler önüne sermeyi
başarmıştır.
Bazı
Türk roman ve hikâye yazarları realizm akımı özelliklerinden yararlanarak
Anadolu insanının günlük yaşamını, doğa ile savaşını ve benzer konuları çarpıcı
bir biçimde işlenmiştir. Anadolu’nun çeşitli yörelerinde yaşayan insanların
dramatik yaşamı, özellikle o yörenin halkını yakından tanıyan, orada doğup
büyüyen yazarlar tarafından başarıyla dile getirilmiştir.
Anadolu’da
uzun yıllar müfettişlik yapan Reşat Nuri Güntekin, romanlarında toplumsal
olaylara ağırlık vermiş, Anadolu’nun çeşitli yörelerini, insanlarını gerçekçi
gözlemlere dayanarak anlatmıştır. Sabahattin Ali, konusunu Anadolu yaşamından
aldığı öykülerinde; insanların yaşadığı acıları, ezilmişliği ve geri kalmışlığı
gerçekçi bir yaklaşımla öykü ve romanlarına aktarmıştır.
Realizm
akımının etkilediği yapıtlar açısından bakıldığında, edebiyat dünyamızda büyük
izler bıraktığı, toplumu derinden etkileyen sosyal, siyasal ve edebi
düşüncelerin ortaya çıkışında büyük rol oynadığı görülür.
Realizmden
Etkilenen Türk Yazarlar
Recaizade
Mahmut Ekrem, Reşat Nuri Güntekin, Nabizade Nazım, Halit Ziya Uşaklıgil, Samipaşazade
Sezai, Mehmet Rauf, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Halide Edip Adıvar, Sait Faik
Abasıyanık, Refik Halit Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Memduh Şevket Esendal
Kaynaklar